birîn
m 1. yara (keskin bir şeyle, bir vuruşla vücutta oluşan derin kesik veya zedeleme) * birîna kêrê bıçak yarası 2. yara (dert, üzüntü, acı) * birîna dil yürek yarası 3. bere (vurma ve incitme sonucu vücutta oluşan çürük)
m (r kalın okunur) 1. kesim, kesme, kesiş 2. kesim, biçme, biçki (terzi (dikilecek kumaşı belli bir ölçüye ve modele uygun olarak makasla kesmek, fason) 3. kesim (gelirden kesinti yapma) 4. kesim (kesme zamanı) * birîna dersê ders kesimi 5. kesme (dibinden ayırma) 6. kesme (kesici bir aletle yaralama) 7. kesme (ucunu alma) 8. kesme (ara veya son verme) 9. kes(bir şeyden yoksun bırakma, vermeme) 10. kesme (akımı durdurma) 11. kesme (verilecek şeyin bir bölümünü alıkoyma, vermeme) 12. kesme (para için; basma) 13. kesme (azaltma, güçleştirme) 14. kesme (iskambil kâğıtları için; destenin üzerinde bir bölümünü kaldırıp öte yana koyma) 15. kesme (geçişi önleme) 16. kesme (susma) 17. kesme (hasta organı ameliyatla alma) 18. kesme (parçalara bölme) 19. kesme, makaslama (yazı, film için; kısaltma) 20. koparma, kapma (kıstırma) 21. kırk(bir hayvanın tüylerini kesme) 22. yontma (taş vb.) 23. geçme (söylemeden veya bitirmeden atlamak) * em wê meseleyê bibirin o meseleyi geçelim 24. biçme (değer, paha, fiyat koyma) 25. budama 26. kesilme, kuruma 26. kesik (kesilmiş olan yer) * birînên di tiliya wî de parmağındaki kesikler
l/ngh 1. tükenmek 2. yok olmak, yoğalmak (tiştek)
Kelimeleri ve anlamlarını yorumla, örnek ver