birîn (i)
l/gh (r kalın okunur) 1. kesmek * hevrîşim birîn ipek kesmek 2. biçmek (dikilecek kumaşı belli bir ölçüye ve modele uygun olarak makasla kesmek) 3. kesmek (dibinden ayırmak) * gişt darên li bexçe birîne bahçedeki bütün ağaçları kesmişler 4. kesmek (kesici bir aletle yaralamak) * destê xwe biriye elini kesmiş 5. kesmek (ucunu almak) * tu neynokên xwe bibirî baş dibe tırnaklarını kesen iyi olur 6. kesmek (ara veya son vermek) * ev îlac êşa serî dibire bu ilâç baş ağrısını kesiyor 7. kesmek (bir şeyden yoksun bırakmak, vermemek) * ji ber ku pere nedan, telefona wan birîn parayı ödemeyince telefonlarını kestiler 8. kesmek (akımı durdurmak) * cereyan birîne elektrik akımını kesmişler 9. kesmek (verilecek şeyin bir bölümünü alıkoymak, vermemek) * ji mehaniya wî birîne aylığından kesmişler 10. kesmek (para için; basmak) 11. kesmek (azaltmak, güçleştirmek) * ba riya keştiyê dibire rüzgâr geminin yolunu kesiyor 12. kesmek (iskambil kâğıtları için; destenin üzerinde bir bölümünü kaldırıp öte yana koymak) * tu desteya kaxiz bibire kâğıdı sen kes 13. kesmek (geçişi önlemek) * rê birîn yolu kesmek 14. kesmek (susmak) * gava çav bi min ket, lêxistina sazê birî beni görünce saz çalmayı kesti 15. kesmek (hasta organı ameliyatla almak) 16. kesmek (parçalara bölmek) * riyên biçûk ên ku bulvarê dibirin bulvarı kesen küçük yollar 17. kesmek, makaslamak (yazı, film için; kısaltmak) * fîlm birîne filmi kesmişler 18. koparmak, kapmak (kıstırmak) * makîneyê tiliya min birî makine parmağımı kaptı 19. kırkmak (bir hayvanın tüylerini kesmek) 20. yontmak (taş vb.) 21. geçmek (söylemeden veya bitirmeden atlamak) * em wê meseleyê bibirin o meseleyi geçelim 22. budamak 23. kesilmek, kurumak * av biriya su kesildi 24. biçmek (değer, paha, fiyat koymak)
Kelimeleri ve anlamlarını yorumla, örnek ver